Marmaray ile Florya’ya Gidilir Mi? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Açısından Bir Bakış
İstanbul’da yaşamak, bu şehirdeki toplumsal dinamiklere yakından şahit olmayı da beraberinde getiriyor. Bir sivil toplum kuruluşunda çalışırken, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet konularını her gün gözlemliyor ve bunları sokakta, işyerinde, toplu taşımada gördüğüm sahnelerle ilişkilendiriyorum. Bugün ise, sıkça kullandığım Marmaray hattı üzerinden Florya’ya nasıl gidilebileceğini ve bunun farklı toplumsal gruplar üzerindeki etkilerini mercek altına alacağım.
Marmaray ile Florya’ya Gidilir Mi? Toplu Taşımanın Erişilebilirliği
Marmaray, İstanbul’un önemli ulaşım hatlarından biri. Ancak Marmaray ile Florya’ya gitmek, özellikle toplumsal cinsiyet, ekonomik durum ve engellilik gibi faktörlere bağlı olarak herkes için aynı derecede kolay olmayabilir. İstanbul’daki toplu taşıma sistemleri, elbette zaman içinde gelişmiş olsa da hala çeşitli sosyal engellerin varlığını sürdürüyor.
Öncelikle, Marmaray hattı gibi büyük ulaşım projeleri, genelde şehir merkezinden daha uzak semtlere, mesela Florya gibi, hızlı ulaşım sağlamayı vaat ediyor. Ancak bu hattı kullanan kişilerin deneyimleri, özellikle kadınlar, engelli bireyler ve düşük gelirli insanlar için oldukça farklı olabiliyor.
Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Marmaray
Bir kadın olarak, Marmaray’da seyahat etmek bazen bir zorluk haline gelebiliyor. Özellikle kalabalık saatlerde, kadınların güvenliği ve rahat bir yolculuk yapabilme hakları gündeme geliyor. Örneğin, sabah saatlerinde, özellikle Beylikdüzü veya Halkalı gibi noktalar üzerinden Marmaray’a binmek zorunda kalan kadınlar için metrobüs ve Marmaray’ın birleştiği noktada yoğunluk, bazen tehlikeli bir hal alabiliyor. Toplu taşıma araçlarındaki cinsiyetçi yaklaşımlar, kadınların bu araçları kullanmalarını daha da zorlaştırabiliyor. Kadınların rahat ve güvenli bir şekilde seyahat edebilmesi için toplu taşıma hatlarının daha dikkatli bir şekilde tasarlanması ve güvenlik önlemlerinin arttırılması gerekiyor.
Öte yandan, Florya gibi semtler, genel olarak erkeklerin hakim olduğu bazı toplumsal alanlar olabilir. Bu da, kadınların bu semtlerdeki sosyal faaliyetlere katılımını sınırlayabilir. Toplumsal cinsiyet rolü beklentileri ve mekânın “erkeksi” imajı, kadınların sadece ulaşım değil, o semtte vakit geçirme ve sosyal hayata katılma konusunda da zorluk yaşamalarına neden olabilir. Örneğin, Florya’daki alışveriş merkezlerinde ya da sahil kenarındaki kafe ve restoranlarda, çoğu zaman erkeklerin gruplar halinde vakit geçirdiğini görmek mümkün.
Engelli Bireyler İçin Erişilebilirlik
Florya’ya ulaşmanın bir diğer zorluğu da engelli bireyler için mevcut olan erişim engelleri. Marmaray istasyonları, zaman zaman engelli bireyler için yeterli donanıma sahip olmayabiliyor. Bu, İstanbul’daki büyük ulaşım projelerinin en büyük eksikliklerinden biri. Engelli rampaları, asansörler ya da uygun tuvaletler gibi temel erişim olanakları her zaman her istasyonda mevcut değil. Ayrıca, Marmaray ile Florya’ya gitmek, engelli bireylerin belirli saatlerdeki yoğunluk nedeniyle daha da zorlaşabiliyor.
Bir gün, İstanbul’un farklı yerlerinde, engelli bir arkadaşımın toplu taşımada yaşadığı zorluklara şahit oldum. Bir Marmaray istasyonunda asansör arızalandığında, engelli bir birey için bu durum çok daha büyük bir problem haline geliyordu. Bu, yalnızca fiziki bir engel değil, aynı zamanda sosyal eşitsizliği de gözler önüne seriyor. Toplu taşımanın ve ulaşım hatlarının, engelli bireylerin ulaşım haklarını göz önünde bulundurarak daha erişilebilir olması gerektiğini her gün daha fazla fark ediyorum.
Sosyoekonomik Faktörler ve Ulaşım Adaleti
Bir diğer önemli faktör de Marmaray ile Florya’ya gitmenin sosyoekonomik farklılıklar üzerindeki etkisi. Marmaray hattı, İstanbul’un varlıklı semtlerine doğru daha hızlı ulaşım sağlasa da, düşük gelirli bölgelerde yaşayan insanlar için ulaşım maliyetleri bazen engel teşkil edebiliyor. Marmaray, belirli bir kesim için hızlı ve ucuz bir ulaşım yolu olsa da, daha düşük gelirli bireylerin bu hattı kullanabilme imkanları sınırlı olabilir. Ayrıca, Florya gibi semtler, genellikle daha yüksek gelirli insanlara hitap eden semtler olduğundan, bu bölgelerde yaşamak, o semte ulaşımda zorluk çeken kişilerin sosyal adalet açısından ne kadar dışlandığını da gösteriyor.
Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Sonuçlar
Marmaray ile Florya’ya gitmek, İstanbul’un çok katmanlı sosyal yapısını ve ulaşım politikalarını gözler önüne seriyor. Kadınların, engelli bireylerin ve düşük gelirli kişilerin ulaşım haklarının, hâlâ belirli toplumsal cinsiyet, ekonomik ve fiziksel engellerle kısıtlı olduğunu görmek, toplumsal eşitsizliğin henüz çözülmemiş birçok boyutunu gözler önüne seriyor.
Eğer toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından daha adil bir toplum yaratmayı hedefliyorsak, Marmaray gibi ulaşım hatlarının daha kapsayıcı ve erişilebilir hale gelmesi gerekiyor. Her bireyin rahatça, güvenli bir şekilde ve ekonomik olarak ulaşabileceği ulaşım imkanlarına sahip olması, sosyal adaletin temel taşlarından biri olmalı.
Bundan sonra, Florya gibi semtlere gitmek için Marmaray’ı kullanırken, belki de bu yolculuğun sadece fiziksel değil, toplumsal anlamda da bir seyahat olduğunu unutmamak lazım.