Kefillik Ne Zaman Biter? İşte Size Kefilliğin Psikolojik Boyutu!
Kefillik, her zaman biraz karmaşık bir konu olmuştur. Hani, birine kefil olursunuz ve bir bakmışsınız, işin içine girmişsiniz! “Ya ben ne yaptım?” diye düşünürken, bir yanda “çözüm odaklı” stratejik bir bakış açısıyla durumunuzu değerlendiriyorsunuz. Diğer tarafta ise, kafanızda “acaba iyi mi yaptım, ya onu kırarsam, ya üzülürse?” soruları arasında gidip geliyorsunuz. Düşünsenize, kefillik bir ilişkiye benziyor ama biraz daha karışık. Bir taraf “ne olursa olsun ben seni bırakmam!” derken, diğer taraf “ya ama bu durum beni bir şekilde tehdit ediyor” diyor. Ah, kefil olmak! Ne de olsa, ilişkiyi sadece krediler değil, duygular da etkiliyor!
Kefillik Nedir, Nasıl Bir Durumdur?
Öncelikle kefillik dediğimiz şey, birinin kredi veya borç alırken, o borcun ödenmesini taahhüt etmekten ibarettir. Hadi basitçe açıklayalım: “Bu kişi borcunu ödeyemezse, sen ödersin.” Vay canına! Pek çok insan için, kefil olmak aslında duygusal bir risk gibi görünebilir. Sonuçta birini tanırsınız, ona güvenirsiniz ama bir bakmışsınız, “Ya ben niye bu kadar güvenmişim?” demek zorunda kalabilirsiniz.
Erkekler Çözüm Odaklı, Kadınlar Empatik
Şimdi, erkeklerin ve kadınların kefillik konusuna nasıl yaklaştığını inceleyelim. Erkekler genelde durumu “stratejik” bir bakış açısıyla değerlendirme eğilimindedir. “Tamam, kefil oluyorum. Ama şu şartla ki, bu kişi borcunu ödesin ve biz buna yönelik bir plan yapalım!” düşüncesiyle kefil olurlar. Yani, erkekler genelde bir kefillik planı oluşturur, matematiksel hesaplar yapar ve riskleri minimize etmeye çalışır.
Kadınlar ise işin empatik boyutuna takılır. “O kadar zor durumda, ben ona yardım etmeliyim” şeklinde bir yaklaşım olabilir. Bu durumda, kadınlar genellikle karşındaki kişinin duygusal halini daha fazla düşünür ve ilişkiyi göz önünde bulundururlar. Sonuçta, kefil olmanın ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu anladıklarında, işler biraz daha karmaşıklaşabilir. “Ya o borcu ödemezse, ben ne yaparım?” sorusu kafalarını kurcalar.
Kefillik Sözleşmesi: Ya Biterse?
Kefillik bir nevi aşk gibi bir şeydir, ya gerçekten sürdürebileceksiniz ya da bir noktada “Ya ben sana çok güvenmiştim ama bu borçlar beni mahvetti!” demek zorunda kalabilirsiniz. İşte bu noktada kefilliğin bitişiyle ilgili olarak birkaç önemli unsur devreye girer. Her şeyden önce, kefillik sözleşmesinin sonunda borç ödenirse, bu ilişki biter. Ama ya ödenmezse? İşte o zaman kefillik, borçlunun özgürlüğüne kavuşması için “sonsuza kadar” sürebilir. Yani kefillik “resmen biter” diyebilmek için borçlunun borcunu ödeme şansı sunulmalı ve bu ödeme gerçekleşmelidir.
Ama bir de şu durum var: kefillik sadece borcun ödenip ödenmemesiyle bitmez. Zaman zaman, borçlu olan kişi de bir “kefil” gibi davranabilir! “Ya ben de bir şans daha veririm” diyebilirsiniz, ama bu bir çıkmaz sokak olabilir.
Kefillik ve Psikolojik Bütünlük
Peki ya kefillik psikolojik açıdan bitmeli midir? Bence kefil olmanın da bir özgürlüğü var. Bir borç ödeme, bir yükümlülük ve bir sorumluluk ama aynı zamanda “bunu başardım” diyebilmek. Eğer o kişiye gerçekten güveniyorsanız, kefil olduğunuzda ne kadar zorlanırsanız zorlanın, sonunda o güven duygusu kaybolmaz.
Kefillik Bitse de Dostluk Bitmesin
Sonuç olarak, kefillik bir finansal sorumluluktur ama insanları da birbirine yakınlaştıran bir deneyim olabilir. Herkesin kefillik deneyimi farklıdır. Kimisi tam olarak kefil olmayı ve başkalarına yardımcı olmayı sever, kimisi de bu tür yükümlülüklerden kaçınır. Ama kefillik konusunda en önemli şey, sonunda dostluğun ve güvenin bitmemesidir.
Siz kefil olmayı seviyor musunuz, yoksa kefillikten kaçıyor musunuz? Yorumlarınızı aşağıda bizimle paylaşın!