Fısıltı: Küresel ve Yerel Perspektiflerden Ele Alınan Bir Kitap Konusu Fısıltı, her kültürün ve toplumun kendine has bir biçimde algıladığı, iç içe geçmiş bir anlatıdır. Hepimizin hayatında, bazen bir sır, bazen de bir şüphe gibi hafifçe usulca kulağımıza fısıldanan bir şeyler vardır. “Fısıltı” kitabı da tıpkı bu gibi bir duyguya hitap ediyor: duymak, anlamak, ve belki de duymaktan fazlasını yapmak. Peki, fısıltı sadece bir kitap konusu mu? Yoksa tüm toplumların farklı dinamiklerine ve bireysel bakış açılarına göre şekillenen evrensel bir tema mı? Küresel bir fenomen olarak fısıltının anlamı, yerel bakış açılarıyla nasıl birleşiyor? Gelin, bu soruları birlikte keşfedelim. Fısıltının Küresel…
Yorum BırakYeni Fikir Ufukları Yazılar
Bugün biraz rahatsız edici ama açılması gereken bir konuya elimizi uzatıyoruz: 65 Yaş Aylığı (yaşlılık maaşı) ne kadar olmuş? Bu yazı, kulağa hoş gelmesi gereken “artış” haberlerinin arkasındaki gerçekleri — gelin birlikte irdeleyelim. — 65 Yaş Aylığı Ne Kadar Oldu? Resmî kaynaklara göre, 65 yaşını doldurmuş ve sosyal güvencesi olmayan, muhtaç durumda olan bireylere ödenen yaşlılık maaşı 2025 başında yaklaşık 4 664 TL olarak belirlenmiş durumda. ([birgun.net][1]) Temmuz 2025 itibarıyla ise maaşın yaklaşık 5 390 TL civarına yükseldiği belirtiliyor. ([Yeni Şafak][2]) Görünüşte rakam yukarı yönlü. Ancak gerçek yaşamla bu rakamın nasıl örtüştüğünü sorgulamak zorundayız. — Eleştiri: Bu Rakam Yeterli mi? 1. Enflasyon ve alım gücü Evet,…
Yorum BırakJunio Hangi Ay? Farklı Perspektiflerle Bir Kez Daha Değerlendirelim Hepimiz zaman zaman bir şeyleri karıştırabiliriz, ama Junio hangi ay? Bu basit bir soru gibi görünebilir, ancak cevaplayış şeklimiz, kültürel, toplumsal ve hatta cinsiyetle ilgili bakış açılarına göre farklılık gösterebilir. Gelin, bu soruya farklı açılardan bakalım ve belki de daha önce hiç düşünmediğiniz bakış açılarıyla karşılaşalım. Junio: Bir Dil ve Kültür Problemi mi? Öncelikle, “Junio” kelimesi Latin Amerika’da yaygın olarak kullanılan bir terimdir ve Türkçe’deki karşılığı “Haziran” ayıdır. Peki, bu durum bazı insanlar için niçin kafa karıştırıcı olabilir? Çünkü İngilizce, İspanyolca ve Türkçe gibi farklı dillerdeki zaman dilimlerinin anlamları, aynı kelimelerin…
Yorum BırakHepimiz biliyoruz ki, bir malzeme sadece enerji kaynağı değil; aynı zamanda toplumsal bir sembol, yaşamı yeniden kurmanın bir aracı olabilir. Fındık kabuğu kömürü de böyle. Karadeniz’de yıllardır soba tutuşturmak için kullanılan fındık kabukları, bugün artık sürdürülebilir enerji, kadın emeği, topluluk dayanışması ve iklim adaleti gibi büyük meselelerle kesişiyor. Gelin, bu basit görünen ama derin etkiler barındıran konuya birlikte bakalım. Fındık Kabuğu Kömürünün Yapılışı Öncelikle işin teknik tarafını kısaca özetleyelim: Fındık kabuğu, piroliz adı verilen oksijensiz yakma işlemiyle kömüre dönüştürülür. Kabuğun belirli sıcaklıklarda, kontrollü şekilde ısıtılmasıyla karbon açısından zengin, yanma değeri yüksek bir ürün ortaya çıkar. Bu yöntem hem atığı değerlendirir…
Yorum BırakFındık Faresi Ömrü Ne Kadardır? “Fındık faresi ömrü ne kadardır?” diye sorulduğunda, aslında yanıt sadece biyolojik bir bilgiyle sınırlı değildir. Bir canlı ne kadar yaşar sorusu, onun yaşam biçimi, kültürel yansımaları ve toplumsal anlamlarıyla birlikte ele alınabilir. Bu yazıda, fındık faresinin ömrüne hem küresel hem de yerel perspektiflerden bakarak, farklı toplumların bu küçük canlıya nasıl anlamlar yüklediğini tartışacağım. Küresel Perspektif: Evrensel Bir Yaşam Döngüsü Bilimsel verilere göre fındık faresinin ortalama ömrü 3 ila 4 yıl arasında değişir. Ancak doğada avcıların baskısı, iklim koşulları ve yaşam alanı kaybı nedeniyle bu süre çoğunlukla daha kısa olur. Avrupa’da yapılan saha çalışmalarında, fındık faresi…
Yorum BırakTreni Kim İcat Etti ve Ne Zaman? Gelecekteki Etkileri Üzerine Düşünceler Bir zamanlar insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri olarak kabul edilen tren, şimdi günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Ancak, trenin tarihe nasıl damgasını vurduğuna dair sorular hâlâ akıllarda. Treni kim icat etti ve ne zaman? Bu basit sorunun ardında, dünyanın ulaşım, ekonomi ve toplum yapısında devrim yaratan bir dizi gelişme gizli. Ancak bugün, trenin geçmişi ve geleceği üzerine tartışırken, bir soruyu da düşünmeye başlıyoruz: Gelecekte trenler nasıl şekillenecek? Hem erkeklerin analitik bakış açısıyla hem de kadınların toplumsal etkiler üzerine düşündüğü bu konu, gelecekteki ulaşım sistemlerinin şekillenişine dair önemli ipuçları…
Yorum BırakBerat Gecesi Ayın Kaçında? Edebiyat Perspektifinden Bir Yorum Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi: Bir Edebiyatçının Girişi Edebiyat, sadece kelimelerle bir dünyayı inşa etmekle kalmaz; o dünya, okurun zihninde bir anlam arayışına, içsel bir yolculuğa çıkar. Kelimeler, birer araçtır; ama birer araçtan daha fazlasıdırlar. Onlar, insan ruhunun derinliklerine işleyen, toplumsal bağları güçlü kılan, insanları bir araya getiren unsurlardır. Edebiyatın gücü, bir düşünceyi veya duyguyu en etkili şekilde aktarmakla birlikte, insan hayatının anlamını sorgulayan bir sorgulama sürecine dönüşür. Berat Gecesi de, kelimelerin ve anlatıların gücünün toplumları bir araya getiren, arınma ve değişim arzusunu simgeleyen bir gece olarak öne çıkar. Bu geceye…
Yorum BırakLobici Ne İş Yapar? – Arkadaş Sohbeti Tadında Derin Bir İnceleme Giriş Selam arkadaşlar, biraz kendinizi bir kafede rahat bir koltukta hayal edin: kahveniz elinizde, sohbet başlıyor ve bir anda merak uyandıran soru geliyor: “Peki ya lobici ne iş yapar?” Hazırsanız, bu yazıda o koltuğa oturuyoruz, mikrofonu lobiciye veriyoruz ve hem tarihsel kökenlere iniyoruz, hem de günümüzdeki yansımalarını ve geleceğe dair potansiyellerini birlikte tartışıyoruz. — 1. Kökenler: Lobici’nin tarih sahnesine çıkışı Lobiciliğin temelleri bağlamında baktığımızda, aslında basit: bir grup ya da kurum çıkarlarını savunmak için kamu gücüne ulaşmak istiyor. Profesyonel anlamda lobicilik, yasa ve politik karar alıcılarını etkilemek üzere bir aracı/temsilci konumuna gelen kişilerin işi. ([LegalClarity][1]) Mesela, eski zamanlarda…
Yorum BırakHangi Fırça İz Bırakmaz? Bir ressam düşünün. Yüzlerce fırça darbesiyle bir tabloyu yaratırken, her iz bir hikaye anlatır, her renk bir anlam taşır. Peki, ya bir fırça izi olmasaydı? Bütün bu karmaşıklıklar ve detaylar kaybolsa, resim bir hiçliğe dönüşseydi? İşte, bu soruyla başlamak, hayatın kendisini anlamaya çalışmak gibidir. Kimse, hayatındaki her anın bir iz bırakmamasını istemez, ancak bazı izler, özellikle geri dönüşü olmayanlar, ne kadar zorlu olsa da gereklidir. Peki, gerçekten “iz bırakmayan” bir fırça var mı? Hangi fırça iz bırakmaz? Ya da daha doğru bir soru soralım: Hayatta iz bırakmadan bir şey mümkün müdür? Fırçanın Kökleri: Geçmişin İzleri Fırçalar…
Yorum BırakKaya Tuzu İyotlu Mu İyotsuz Mudur? Ekonomik Bir Bakış Kaynaklar sınırlıdır ve seçimlerimizin sonuçları vardır. Ekonomi, bu temel ilkeler etrafında döner; her tercih, bir maliyet taşır ve her karar, bir sonucu beraberinde getirir. Bu bağlamda, her gün kullandığımız basit gıda maddelerinin bile ekonomik sonuçları vardır. Kaya tuzu, bu basit fakat önemli ürünlerden biridir ve üzerinde pek çok soru barındırır: İyotlu mu iyotsuz mu? Hangisi daha faydalıdır? Ve bu seçim, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ne gibi ekonomik etkiler yaratır? Bu yazıda, kaya tuzunun iyotlu ve iyotsuz çeşitlerinin piyasa dinamikleri, toplumsal refah üzerindeki etkileri ve bireysel kararlarla nasıl şekillendiği üzerine…
Yorum Bırak